Ana sıcaklığında bir Anaokulu...
Ana merhametini buram buram hissettiğimiz bir Anaokulu...
Diyebilirim ki ilk defa ismiyle müsemma bir eğitim yuvasında bulduk kendimizi.
Anadolu'nun şirin şehri Malatya'da ana kuzularının anne şefkatini yakaladığı, Anadolu İrfanı'nın ilmek ilmek işlendiği, beyin ve ruhun birlikte eğitildiği, Haymeana ve Fatihleri yetiştirmeyi kendisine şiar eden, geçmişinden mülhemle geleceğe yön verecek nesillerin inşasını amaçlayan, Enderun mahiyetini haiz ender bir eğitim yuvası...
Liseden arkadaşımın kıymetli evlatları Seyfullah Gezek beyefendinin ilgilenip işlettiği bu eğitim yuvasının ilke, amaç ve hedeflerini ilk ağızdan dinlerken ülke olarak ihtiyacını hissederek hasreti içinde olduğumuz bir eğitim yuvasında olmanın gururunu yaşıyordum bir eğitimci olarak. Dinlerken heyecanlanmam akademik becerilerin milli ve manevi değerlerin merkeze alınarak verilişini hedefleyen Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli'nin bugün ulaştığı seviyenin temelini teşkil etmesi babından kayda değer bir eğitim yuvası olması sebebiyleydi.
Maarif Modelli bir eğitim sistemi;
Hayallerimizi süsleyen istekten de öte bir davanın gereğiydi. Peygamberlerin geliş amacına matuf prensipler ihtiva eden yeniden dirilişin hamlesiydi. Maddeye mahkum edilmişliğin buhranında olan insanlığın burhanlığına yol açan bir aydınlanma hareketliydi. Çöl susuzluğunda görülen serapların yerini gerçek su kaynaklarına bırakışın gerçek ifadesiydi.
Eğitimci ve Bilim Camiası başta olmak üzere STK'ların önerilerinin de göz önünde bulundurularak hazırlanan Maarif Modelinin özelliklerini şöyle ifade edebiliriz;
Bilimsellik adı altında batı kaynaklı sapkın teorilere değil maddi ve manevi değerlerin birlikte mecz edilerek verilen gerçek bilgiler prensipler silsilesinin devamını getirmektedir.
Haliyle eğitim sistemimizin temelinde “hak, fazilet yardımlaşma, din-vatan vb. ortak paydalar ve ruhun tekemmülü” yer almaktadır.
Müfredatta inancımıza ve hakikate zıt ifadeler, teorilere yer verilmediği gibi kültürümüzü yansıtan ve dil zenginliğimizi ortaya koyan bir dil ve üslup kullanılırken bilgiler fıtratımıza uygun, milli ve manevi değerlerimizle ilişkilendirilerek verilmektedir.
Müfredatta yer verilen konular, aşağılık kompleksini ortadan kaldırırken, hayata ümitle baktıran özelliğiyle farkındalık becerisi kazandırarak olumlu bir bakış işlenmektedir.
Müfredatın kendi kadim kültürümüze sunduğu katkı, icat ve düşünceler bize Batı medeniyetine yön vermiş Müslüman âlim ve icatlarını öğrenme fırsatı vermiştir.
Sonuç itibariyle hazırlanan müfredat ve ona göre kaleme alınan ders kitapları olumsuz içeriklerden arındırılmış, özellikle fen bilimleri kitaplarında bulunan inanca aykırı cümle ve bilgilere tevhidi bir bakış açısı kazandırılmıştır.
İncili Köşk Anaokulu meğer Maarif Modelini ta kurulduğu ilk günden beri uyguluyormuş.
Gezip görmenin bir yerde bereketiydi bunlar. Seyahat etmekle eriştiğim sıhhatin eğitimceseydi. Bana öyle geliyor ki seyahatlerin müşterek sıhhat biçimleriyle birlikte her meslek erbabının mesleğine has sıhhat bulmaları da mümkündür. Mesela bu eğitim yuvasında şahit olduğum eğitim biçimi mesleğim icabı yapmak istediklerimin uygulandığını görmem, bu uygulamanın nasıl bir sonuç doğuracağı yönünde zihnimdeki fluluğun burada netleştiğine şahit olmam düşünce bazında ulaşarak yakaladığım huzur sıhhatin ta kendisiydi. Bakanlığımızın benimsediği bir eğitim modelinin daha meyvesini vermeden bazı kesimlerin kasti olarak, bazılarının ise algılar neticesinde içine düştükleri zihni kargaşalarla karalanmasına karşın İncili Köşk Anaokulu gibi eğitim kurumlarının netice veren örnek eğitim metotları, birçok istifhamın cevabı olması bakımından önem arz etmektedir.
Genç ve idealist bir girişimci olan Seyfullah beyle çaylar eşliğinde erittiğimiz zaman diliminde şeker tadında geçen sohbetimizde birçok bilgiyi alırken ilk sorum "İncili Köşk" isminin nereden geldiği üzerineydi.
Eğitim verdikleri binalarının köşke benzer bir mimaride oluşu eğitim kurumlarına "köşk" kelimesini içeren bir ismin verilmesinin uygun olacağı düşünülmüş. Yapılan istişarede bu teklif uygun görülerek kabul edilmiş. Bilgilendirme sırası isimlendirmede sıfat olarak kullanılan "incili" kelimesinin kabulüne dair açıklamaya gelince bu kelimenin neden kabul edildiği de dikkat çekiciydi. "Her şey geleceğimiz içindir." diyerek söze başladı genç girişimcimiz: "Çocuklarımız bizim geleceğimizdir. Her biri bir inci mesabesindedir. Konu inci olunca işçiliği maharet gerektiren zor bir zanaatın var demektir. Önemi, bulmakla bitmez incilerin. İşlenmesi de önemli, korunması da...İşlenmesi mahir ustalarca, muhafazası da sağlam yerlerde olmalı. Mekan olarak köşk layık olurdu ancak bunlara. Emniyette olmalıydı. Ayrıca temiz mekanlar olmalıydı bu yerler. İncilere değer ancak bu şekilde verilirdi." Hayran hayran dinliyordum kendisini. "Çocuklarınızı kendi çağınıza göre değil, kendi çağlarına göre yetiştirin." sözleri gelmişti aklıma Hz. Ali Efendimizin. Mesela iman bir cevherdir, bir incidir; yerleşeceği yer olan kalp öncesinde temizlenmeliydi manevi kirlerden ki yerleşsindi sonra iman tüm değeriyle. Onun için "la ilahe" diyorduk evvela "illallah demeden" önce. Küfürden temizlik "la ilahe" ile oluyordu. "İllallah" ile başlayan imanî cevher sonra yerleşiyordu temiz mekana...İncili Köşk Anaokulu işte böyle bir temizlik anlayışını benimsemişti.
Geleceğimizin garantisi olan inciden de kıymetli yavrularımıza uygun, güvenilir ve temiz bir köşk tahsis edilmişti. Sonra emanet edilecek emin eller olmalıydı bu mekanda. Sonuçta her şeyin en güzeli düşünülmüştü bu Anaokulu'nda...
Çocuk sahibi olan her anne baba evladının "en iyisi" olmasını ister. İyi bir okulda iyi bir öğretmene çocuğunu teslim etmek bu sebeple en büyük istektir anne babalar için. Bu kıymetli eğitim yuvası bu manada rüştünü ıspatlamış olmalı ki mevcut mekanıyla aşırı isteklere cevap veremediğinden zaman içinde genişleyerek büyüme istidadı göstermiştir.
Yunus Emre'nin;
"Girdim ilim meclisine eyledim kıldım talep,
Dediler ilim geride illa edep illa edep" mısralarındaki manayı Anaokulu'nun geçim gailesi yerine milli ve manevi değerlerle mücehhez bir nesli öncelemesiyle girdiği gayrette görmek mümkündür. Bu eğitim kurumunda gördüğüm manzara hırsın değil azmin, idealin ve bir şuurun hakim olmasıydı. Her şey inciler içindi. Onların geleceği için hiçbir masraftan kaçınılmıyordu ve hiçbir kısıtlamaya gidilmiyordu.
Bu eğitim kurumunda farkındalık ön plandaydı. İşçisinden öğretmenine, idarecisinden işletmenine ne kadar çalışanı varsa hepsini okulun misyonunu benimsemiş bireyler olarak gördüm.
Bir etkinliği dile getirmişti genç işletmenimiz. Çok manidar gelmişti bana. Çünkü bu, iddialarının sözde kalmayışını gösteriyordu. Okulun rengarenk ön bahçesini gezerken adeta modern bir çocuk parkını andıran mekanda "Nuh'un Gemisi" diye adlandırılan ahşaptan küçük bir gemi maketi dikkatimi çekti. Geminin, çocukların oyun oynarken rahatlıkla girip çıkacakları tarzda dizayn edilişi de dikkatten kaçmıyordu. Kendilerinden önce burayı işleten zihniyetşn bu gemiye "Titanik" adını verdiklerini de o esnada öğrendik. Muharrem ayında bu geminin içine yine bir çok oyuncak hayvan maketi yerleştirilerek gerçekleştirdikleri bir etkinlikte Hz. Nuh'un Tufanı'nın ne manaya geldiği anlatılmaya çalışılmış. Dağıtılan aşureler bu geminin etrafında dağıtılmış... Bir aşurenin hikayesi ancak bu kadar güzel anlatılabilirdi.
Kur'an ve Sünnet gibi sahih kaynaklara dayalı dini bilgilerin modern metotlar eşliğinde yapılan etkinliklerle verilmesi Anaokul'un birincil görevi haline gelmiştir.
Osmanlı'dan sonraki gerileyişimizin sebebinin milli ve manevi değerlerden soyutlanmış seküler anlayışa dayalı bir eğitim sisteminden ileri geldiğini düşündüğümüzde Maarif Modeli'nin ne denli isabetli bir eğitim sistemi olduğu daha iyi olduğu anlaşılmış olur. Çünkü bu modelde tarihimizi yüz yıldan ibaret görenlerin değil bin yıldan ibaret görenlerin parmak izleri ağır basmakta; pozitivist, materyalist ve evrimci görüşler yerine milli ve manevi değerlerin işlendiği görülmektedir. Haliyle gönül coğrafyamıza yön verecek bir müfredat olma niteliği taşımaktadır.
İncili Köşk Anaokulu bu manda misyonu gereği eğitim alanında büyük bir hizmeti ifa etmektedir.
Allah'ın adıyla başlamak bu eğitim modelinin ilk prensibidir.
Besmeleyle başlanılan işi hamdele ile nihayete erdirmenin bilincini veren bir eğitimin adıdır İncili Köşk...
İnci gibi ülkemin daha nice İncili Köşkleri olsun.
Mustafa Salim
23 Ağustos 2025, Malatya